29 Haziran 2010 Salı

Bir iki...

Efendi olmanın prim yapmadığı bu zamanda, "iyi çocuk" olmanın zorlukları malum. Sana gelene kadar kırılıp bozulanları tamir etme konusunda ne kadar usta olsan da, izleri silmek mümkün olmayacaktır. Her zaman gözden kaçan bir şeyler olur. Kaçınamazsın.

Tünelin ucunda gördüğün içini ısıtan ışık, çıkış gibi görünse de, aslında son hızla üzerine gelen kamyonun farlarıdır sadece.

Benim kullandığım kaynakları kullanarak, kendine ve çevresine benden daha faydalı olabilecek en az 1 milyon kişi bulabilirim. Bu yüzden kendimi yüksek bir yerden atma düşüncesi, her geçen gün daha çekici geliyor. İronik olan bunu yapacak cesaret, devam etme gücünü de verecek.

Bulduğum kişinin aradığı insan olmayı beceremedim hiç bir zaman.

Akıl hastası gibi davranmanın prim yaptığı şu zamanda gerçek akıl hastaları ciddiye alınmyor. Akıl hastalığı hakkında hiç bir fikri olmayanlar tarafından yapılan artistlikler ve bunlara prim verenler, gerçek bir akıl hastasına yaşama şansı vermiyorlar. Cezalandırıyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder